İ. Alaattin ATEŞ
Köşe Yazarı
İ. Alaattin ATEŞ
 

Tabiat bizim çöplüğümüz değil

Bahar ayları geldi artık. Her mevsimin kendine has güzelliği vardır kuşkusuz. Ama bahar ve ardından gelen yaz ile birlikte piknik alanları da dolup taşacaktır. Kimisi mangalda et pişirecek, bulamayan da başka yöntemler kullanarak tabiatla iç içe olacaktır. Mesire yerine et götüremeyip yiyemeyen de zaten ölmüyor. Canları sağ olsun, ne yapalım alacakları o günde gelir elbet. Şaka bir yana gerçek olan bir şey var. Ülkemiz gerçekten tabiat güzellikleriyle dolu. Buralar elbette bizler için, orada mangalımızı da yakacağız, çocuklarımız salıncakla da sallanacak, top da oynayacak… Hoşça vakit geçireceğiz. Bu bizim en doğal hakkımız. Ancak hakkımız olmayan şeyler de var. O da nedir biliyor musunuz? Gün boyu güzel vakit geçirdiğimiz yere evimize dönerken bıraktığımız çöpler... Belki bir hafta sonra tekrar geleceğiz. Bıraktığımız plastik şişeler mi dersiniz, çocuk bezleri mi dersiniz… Bunlar bizleri hiç mi rahatsız etmeyecek. Keşke bunlarla kalınsa. Gölgesinde oturduğumuz o güzelim ağaçların gövdesine bıçakla kazınan sevgili adları, kalp figürleri hiç mi acıma duygunuz yok arkadaş? Sen sevgilini çok seviyorsan onu kalbine kazı da oradan bir daha çıkmasın. Demek ki sevgin kalbinde değil başka yerde imiş demezler mi? Mesire yerine çoluk çocuk, cümbür cemaat gidilir. Hatta yeni doğmuş bebekler bile gider. Anneleri onları sallamak için iki ağaç arasına ip gerer ve salıncak yapar. Buraya kadar güzel. Bazı anneler belki geçen yıl dikilmiş iki ağaç fidanına uygular bunu. Hem çocuk sallanır. Hem de tabiri caizse o fidanlar sallanır. Çocuk için sorun yoktur. Bir müddet sonra uyur anne ise rahat bir nefes alır. Oh gerisi ne olursa olsun. Ama gelin görün ki o fidanlar aşırı sallanma sonucu belki de kuruyacak. Bazı levhalar görürüz, üzerinde “Yerlere çöp atmayınız” “Çiçekleri koparmayınız” vs. ama bu yazıların inadına. Yerlere çöp de atarız. Özveriyle yetiştirilmiş o güzelim gülleri ve çiçekleri kopartırız. Hâlbuki ne demişler “Çiçek dalında güzeldir.” Herkesin kendi evine yakıştığı gibi. İlçemiz Darende’deki mesire yerleri Tohma Irmağı kenarlarında bulunmaktadır. Dolayısıyla birtakım insanlar çöplerini Tohma’ya atmaktadırlar. Tohma ise artık bu kadar çöpü götüremez hale gelmiş durumdadır. Karpuz kabukları, kemik kalıntıları gibi artıklar, tabiat tarafından yok edilmektedir. Ancak plastik maddeler kolay kolay çürümemekte ve yıllarca varlığını muhafaza etmektedir. Onun için hiç olmazsa çürümeyen maddeleri mesire yerlerinde bırakmamalıyız. Oturmak için parklara bank konulmaktadır. Onları bıçakla oymak yerine antika eser edasıyla korumak lazım. İnsanların hizmetine sunulan ve mesire yerlerinde de sıkça rastladığımız çeşmelerin başına kromdan mamul tas veya bardaklar konulur. Birtakım insanlar tarafından bu bardak veya taşlar bir şekilde ortadan kaldırılır. Bir daha konulur, yine kaybedilir. Netice itibarıyla sonunda ince zincir ile çeşmenin başına bu taslar montaj edilmek zorunda kalınır. Yukarıda sıraladığımız konuları herkes yapıyor demiyorum. Yapanlara mâni olalım. Çevremizi temiz tutalım. Dedelerimizden miras değil, torunlarımızdan ödünç aldığımız güzellikleri koruyup, gelecek nesillere iyi bir şekilde bırakalım.
Ekleme Tarihi: 21 Nisan 2024 - Pazar
İ. Alaattin ATEŞ

Tabiat bizim çöplüğümüz değil

Bahar ayları geldi artık. Her mevsimin kendine has güzelliği vardır kuşkusuz. Ama bahar ve ardından gelen yaz ile birlikte piknik alanları da dolup taşacaktır. Kimisi mangalda et pişirecek, bulamayan da başka yöntemler kullanarak tabiatla iç içe olacaktır. Mesire yerine et götüremeyip yiyemeyen de zaten ölmüyor. Canları sağ olsun, ne yapalım alacakları o günde gelir elbet.

Şaka bir yana gerçek olan bir şey var. Ülkemiz gerçekten tabiat güzellikleriyle dolu. Buralar elbette bizler için, orada mangalımızı da yakacağız, çocuklarımız salıncakla da sallanacak, top da oynayacak… Hoşça vakit geçireceğiz. Bu bizim en doğal hakkımız. Ancak hakkımız olmayan şeyler de var. O da nedir biliyor musunuz? Gün boyu güzel vakit geçirdiğimiz yere evimize dönerken bıraktığımız çöpler...

Belki bir hafta sonra tekrar geleceğiz. Bıraktığımız plastik şişeler mi dersiniz, çocuk bezleri mi dersiniz… Bunlar bizleri hiç mi rahatsız etmeyecek.

Keşke bunlarla kalınsa. Gölgesinde oturduğumuz o güzelim ağaçların gövdesine bıçakla kazınan sevgili adları, kalp figürleri hiç mi acıma duygunuz yok arkadaş? Sen sevgilini çok seviyorsan onu kalbine kazı da oradan bir daha çıkmasın. Demek ki sevgin kalbinde değil başka yerde imiş demezler mi?

Mesire yerine çoluk çocuk, cümbür cemaat gidilir. Hatta yeni doğmuş bebekler bile gider. Anneleri onları sallamak için iki ağaç arasına ip gerer ve salıncak yapar. Buraya kadar güzel. Bazı anneler belki geçen yıl dikilmiş iki ağaç fidanına uygular bunu. Hem çocuk sallanır. Hem de tabiri caizse o fidanlar sallanır. Çocuk için sorun yoktur. Bir müddet sonra uyur anne ise rahat bir nefes alır. Oh gerisi ne olursa olsun. Ama gelin görün ki o fidanlar aşırı sallanma sonucu belki de kuruyacak. Bazı levhalar görürüz, üzerinde “Yerlere çöp atmayınız” “Çiçekleri koparmayınız” vs. ama bu yazıların inadına. Yerlere çöp de atarız. Özveriyle yetiştirilmiş o güzelim gülleri ve çiçekleri kopartırız. Hâlbuki ne demişler “Çiçek dalında güzeldir.” Herkesin kendi evine yakıştığı gibi.

İlçemiz Darende’deki mesire yerleri Tohma Irmağı kenarlarında bulunmaktadır. Dolayısıyla birtakım insanlar çöplerini Tohma’ya atmaktadırlar. Tohma ise artık bu kadar çöpü götüremez hale gelmiş durumdadır.

Karpuz kabukları, kemik kalıntıları gibi artıklar, tabiat tarafından yok edilmektedir. Ancak plastik maddeler kolay kolay çürümemekte ve yıllarca varlığını muhafaza etmektedir. Onun için hiç olmazsa çürümeyen maddeleri mesire yerlerinde bırakmamalıyız.

Oturmak için parklara bank konulmaktadır. Onları bıçakla oymak yerine antika eser edasıyla korumak lazım.

İnsanların hizmetine sunulan ve mesire yerlerinde de sıkça rastladığımız çeşmelerin başına kromdan mamul tas veya bardaklar konulur. Birtakım insanlar tarafından bu bardak veya taşlar bir şekilde ortadan kaldırılır. Bir daha konulur, yine kaybedilir. Netice itibarıyla sonunda ince zincir ile çeşmenin başına bu taslar montaj edilmek zorunda kalınır.

Yukarıda sıraladığımız konuları herkes yapıyor demiyorum. Yapanlara mâni olalım. Çevremizi temiz tutalım. Dedelerimizden miras değil, torunlarımızdan ödünç aldığımız güzellikleri koruyup, gelecek nesillere iyi bir şekilde bırakalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve darendepostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.