Kapı deyip geçmeyin. O kadar önemli ki. Dünya bile iki kapılı bir handan ibarettir. Bir yere vardığınızda, kapıyı açan veya sizi karşılayanın rolü o kadar önemli ki! Bazen içeridekinin yüksek tahsilli ve zengin oluşu, kapıda bulunan kişiden dolayı önemsiz duruma gelir. Çünkü o müessese, şirket veya makamın ne olursa olsun ilk karşılayanı odur. Onun tavrı, vereceği cevap, telefon dönüşleri, müessese, şirket veya makamı doğrudan bağlar.  O nedenle kapıdakilerin eğitimli, sözünü bilen, nasıl cevap verilmesi gerektiği hususlarda bilinçli olması gerekir. Hele hele köprü vazifesini yerinde getirmesi sebebiyle, kapıya gelen kişinin ruhi durumunu iyi analiz edip ondan aldığı talebi bağlı bulunduğu patronuna “makam sahibine” aktarması da ayrı bir beceri gerektirir. Bunu ters düz yaptığımızda da aynı beceriyi sergilemesi gerekir. Yoğunluk, bu asrın en büyük sorunlarındandır. Bunu herkes biliyor. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin. İşlerin halli ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın; insanların da yoğunluğu bir o kadar artmaktadır. İşlerin paylaşımı, her departmanın kendi işini yapması; iş akışına ve önemli görüşmelere ayıracak zamanın kazanılmasına fayda sağlayaraktır. Koordinasyon ve temsil konumundaki kişileri rahatlatacaktır. Bütün işleri tek kişi yapacaksa diğer alt birim yöneticilerine ne gerek var demezler mi? Elbette bu durumda temsil noktasında bulunanların görevini yerine getirmeleri için gerekli zamanı bulmaları mümkün olmaz. Hülasa; kapıda görevlendirilen kişi, o müessesenin şirket veya makamın temsilcisi konumundadır.  İyi seçilmelidir. Donanımlı olmalıdır. Hedef kitleden aldığını içeriye, içeriden aldığını hedef kitleye aktarırken çok dikkatli olmalıdır.