İmam, mana itibariyle "önder, lider" gibi önemli kavramlara işaret ediyor. Sadece namazı kıldıran bir devlet memuru değil, bir takım ulvi, manevi misyonları söz konusu imamlarımızın.
İsim ve mekan belirtmeyeceğim kimsenin rencide olmaması adına. Fakat anlatacağım ve de sizleri hayrete düşürecek vakıalar ne yazık ki acı birer gerçek...
Darende'nin merkezi bir camisine gidiyorum ve motosikleti uygun bir yere park ediyorum. Ezan okunuyor civar camilerden, ama bu camide bir hareketlilik yok.
Sonra cami lojmanının kapı sesini duyuyorum ve hocaefendi sakin adımlarla şeref veriyor. Kapıyı açıyor ve söylediği cümle hafızama kazınıyor!
Benim de çarşıda işim vardı ama neyse namaz kılalım!
Ah be hocam! Kusura bakma seni de yorduk! Diyemiyorum tabi...
***
Yine Darende'nin merkez mahallesindeki bir camiye düşüyor yolum. Cemaat yok ne yazık ki... Duruyoruz hocaefendinin ardına.
Bitiyor namazımız, tesbih ederken yüce mevlayı "zül celali sübhanallah" diye hocaefendinin telefonu çalıyor!
Sessize almasını beklerken hocaefendi pat diye açıyor telefonu!
Eliyle gözüyle acayip hareketler yapan hocaefendinin tesbihata devam etmemi söylediğini anlıyorum!
Dilim yüce mevlaya dua ederken, kulaklarım telefon görüşmesindeki ifadeleri duyuyor ne yazık ki.
Hocaefendi kurt bir esnaf edasıyla "Olmaz, bana gelişi şu kadar!" diye çetin bir pazarlık içine giriyor, namaz da tesbihat da beklesin canım ne olacak sanki!
Devlet memurunun (imamlar da bir devlet memurudur) vazifesi dışında ticari bir işle uğraşmasının KESİNLİKLE YASAK OLDUĞUNU bilmeyen yoktur. Hele hele bu kamu görevi, imamlık gibi kutsi ve dini bir vazifeyse aynı zamanda çok büyük bir vebal getirdiğini söylemeye gerek yoktur sanırım.
Ama n'eylersiniz ki hocaefendi ticaretle uğraşıyor! Camide tek cemaat olmasını dert etmiyor ama cirosuna ehemmiyet gösteriyor!
***
Efendim dikkat ederseniz sadece imam demeyiz, imam-hatip deriz. Hatip nedir? Bilinen anlamıyla "konuşmacı".
Kelimeleri hakikat nuruyla raks ettirmesini bekleriz imamlardan...
Geçtiğimiz yıllar ve yine bir yaz mevsimi, günlerden cuma. Darende'nin bir köyüne düşüyor yolum. İmam efendi vaaz ediyor kürsüden.
Mide bulandıracak cinsten aşırı özensiz bir üslup ve acayip ifadeler.
Biran duraksıyorum, camide vaaz mı dinliyorum yoksa Ahaber'de bir söyleşi mi?! Rezalet...
***
Mevlayı ve yüce nebisini anlatmak yerine müntesibi olduğu hocaefendisinin, şeyhinin, şıhının sözüm ona kerametlerini anlatan, gayrisahih zihin bulandıran menkıbeleri, siyasi içerikli ifsad eden görüşleri vaaz kürsüsünden zikretmek suretiyle vazifesinin dışına çıkan imam-hatiplerin varlığı yandsınamaz bir gerçektir.
Gel gelelim İmam-Hatip liselerine...
Şu sıralar tartışılıyor, siyasi saiklerden ötürü çoğu zaman da tartışılagelmiştir.
İsmiyle müsemma imam ve hatip yetiştirmek için faaliyet gösteren bir meslek lisesi statüsündedir.
Dolayısıyla bu liselerden mezun olup imam ve hatiplik görevi tevdi edilenlerin vazifesini en iyi şekilde yapmasını beklemek tabi bir hakkımızdır. Siyasi saiklerle abartılı bir ulviyet atfedilen, her mesleğe lâyık görülecek şekilde muntazam bir eğitim tedris edildiği iddiasında olunan imam-hatiplerin esas işlevinin "imam ve hatip yetiştirmek" olduğu dikkatlerden kaçırılmamalıdır.
Mevcut imam-hatip din görevlilerinin camilerde görevini ne derece ihtimamla yaptığı anlattığım vakıalar ışığında bir kez daha değerlendirilmeli ve noksanlıklar noktasında imam-hatip liselerinin eğitim usulü de özeleştiri yapmalıdır.