D300 karayolu... Güzel ülkemizin deyim yerindeyse tam ortasından geçen uzun ince bir yoldur. Halk arasında yanlış bir kullanım olarak E-5 olarak ifade edilse de Karayolları Genel Müdürlüğü nezdinde resmî adı D300'dür. İlçemiz, ana yurdumuz Darende bu önemli karayolu üzerinde kuruludur. Klişe söylemle Darende bir köy ve kasaba değilse bu yol sayesindedir. Bu stratejik ulaşım ağının üzerinde olmak Darende'nin sosyoekonomik canlılığı açısından önem arz eder. Bu önemli avantajı sosyal ve ekonomik fırsata dönüştürmek konusunda yerel idarecilerin pasif kaldığı göz önünde olan bir gerçekliktir. 2024 Türkiye'sinde binlerce aracın geçtiği karayolu üzerine kurulmuş bir ilçede bir otogarın dahi olmadığını söylesek hariçtekiler inanmayacaktır ama ne yazık ki gerçek. O yüzden artık Darende'nin düşünen ve yazan insanları Darende'nin bu konum avantajının nasıl fırsata dönüştürüleceği ile ilgili tavsiyelerde bulunmaktan yoruldu, sukuta geçti. "Gökten altın yağıyor! Aman benim başıma taş gelmesin... misali geçtik fırsata dönüştürmeyi bu mühim avantajın felakete dönüşmesine de engel olmaya gücümüz yetmiyor. D300 karayolu bilindiği üzere gidişli dönüşlüdür. Mehmet İzzet Paşa Okulu kavşağında 44.80 adı verilen Kuluncak Hekimhan tali yolu ve Güreş Sahası'na giden mahalli yolun kesiştiği malumunuzdur. Öyle uzman, allame olmaya gerek yok. Bir yerde kavşak varsa orada trafik ışıkları da olmalıdır ki can güvenliği sağlansın. Ve dahi üst geçit konulur ki ana yol üzerinden karşıya geçmek zorunda olan okul öğrencisi yayalar güvende kalabilsin. Halka ve hakka hizmet için yazmayan kalem, konuşmayan dil utansın düsturundan hareketle konuyu dilekçe hakkı kanunu kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü'ne ilettim. Beklediğim cevap "Sayın vatandaş, biz elbette bunun farkındayız ve gereği yapılacak." mealinde bir şeydi. Gelen cevap pek manidar. Mealen gerek yok diyor devlet ricalimiz. Bu durum sadece bir dilekçenin olumsuz cevaplandırılmasından ibaret değildir.   Gözden çıkarılmışlıktır bu.. Banane can güvenliğinizden demenin kibarca şeklidir bu! Ankara'ya giden yol üzerinde kurulu Darende'nin Ankara'ya aslında tabeladaki rakamdan çok daha uzak olduğunun bir tezahürüdür bu. Ama daha hazin ve trajik bir şey var. Sathı mailine girdiğimiz yerel seçimler... Merkezi idare bir trafik ışığını dahi "fuzuli" görürken, "aman genel başkanım, canım genel başkanım" edasındaki belediye başkanı adaylarımız Darende'yi kalkındıracağını söylüyor! İnandık, ikna olduk... Ne beyhude, ne desek kifayetsiz. Vesselam!