Dallas diye tabir ettiğimiz şimdilerde belediyeye ait düğün salonunun olduğu yerde halı saha vardı hatırlayacağınız üzere.
Ali HELVACI katkılarıyla yapıldığını bildiğimiz halı sahaya dönemin belediyesi birkaç sıradan oluşan mütevazı bir tribün de imar etmişti.
Hafızam yanıltmıyorsa 15-20 yıl kadar önce genellikle kaymakamlık makamının organize ettiği futbol turnuvaları olurdu. İlçemizdeki resmi kurumların, okulların katıldığı bu turnuvada karşılaşmalar oldukça keyifli ve çekişmeli geçerdi. Futbola dair ilgisi, merakı olmasa dahi her yaştan insanımız gelir, muazzam bir hasbihal ortamı oluşurdu. Tribünün ve dahi saha etrafının tıklım tıklım dolu olduğu zamanları hatırlıyorum. Güzel günlerdi hasılı. Nostaljik birer anıya dönüşeceğini bilseydim mutlaka video kaydına alır internet ortamına yüklerdim. Aklıma geldikçe hayıflanıyorum. Keşke o zamanlara dair bir arşiv oluştursaydım.
Şimdiler de yok böylesi organizasyonlarımız...
Benim yaşım yetmiyor. Fakat eskiler bilir ki Darende'de 70'li, 80'li yıllarda Necati Bey ismi ile anılan bir sinema salonu vardı. Yarım asır öncesinin Darende'sinin kültürel zenginliğine bakın! Muazzam bir şey. Kıymetli babam, Darende'mizin eşi bulunmaz bir değeri ve de dehası olan Merhum Mevlüt ZONTUL'un oğlu merhum Halit ZONTUL (Pehlivan diye anılır) ile köylere gidip sinema filmi gösterimi yaptıklarını anlatırken hayranlıkla dinlerdim.
Şimdiler de öyle mi?
Geçtik sinema salonunu kaçımızın sinema kültürü var?
Elimizde aklını kullanamadığımız bir akıllı telefon, reels denen anlamsız kısa videoların içinde kaybolup gidiyoruz.
Eskiden (kısmen hatırlıyorum) bayramlarda tüm mahalle ahalisi tüm evleri tek tek ayaktan ziyaret eder, şekerini alırdı.
İfade ettiğimiz gibi "eskidendi"... Kalmadı şimdi öyle şeyler.
Benim pek ilgimi çekmezdi ama 30 Ağustos şenlikleri dolu dolu geçerdi. Bu sayede isimlerine aşina olduğumuz pek çok ünlü sanatçının yolu Darende'ye uğrardı.
Şimdi aynı heyecan ve ihtimamında değil.
Herkes kendi zaviyesinden şöyle bir baktığında görecektir ki Darende'mizde kültürel anlamda ciddi bir sığlaşma var. Bunu dert edinip çözüm yolları aramak gerekiyor.
Söze nihayet verirken bu durumu dert edinmiş ve kısıtlı imkanlarıyla elinden geleni yapma gayretinde olan Darende Kültür Sanat Derneği'nin kurucu başkanı İbrahim Alaattin ATEŞ ağabeyimi de minnetle yad ediyorum. Çabalarını çok anlamlı ve övgüye layık olduğunu düşününlerdenim.