“Yok” Cevabı Müzenin Kapısını Araladı

Darende Haberleri 21.10.2025 - 21:31, Güncelleme: 21.10.2025 - 22:24
 

“Yok” Cevabı Müzenin Kapısını Araladı

Darendeli Erdin Tırnaksız’ın 25 yıl önce hobi olarak başlayan eski eşya merakı, 6 bini aşkın eserden oluşan etnografik bir müzeye dönüştü. Koleksiyon, daha geniş bir mekânda sergilenmeyi ve tur rotalarına eklenmeyi hak ediyor.

AHMET ÇAKIR/DARENDE Darende Belediyesi’nde çalışan Erdin Tırnaksız, 25 yıl önce isteyip de alamadığı bir eşya nedeniyle başladığı koleksiyonculuk tutkusunu, bugün 6 binden fazla eserin sergilendiği bir etnografik müzeye dönüştürdü. Hacıderviş Mahallesi’nde bulunan müzeye gitmek isteyenler akşam 17.00 sonrası ve hafta sonları ziyaret edebilir. “25 yıl önce biri bana ‘yok’ dediğinde çok üzülmüştüm ama şimdi iyi ki demiş diyorum” diyen Tırnaksız, satın aldığı ya da bağış yoluyla ulaştığı eserleri Hacıderviş Mahallesi’ndeki evinin üst katında sergileyerek her bir parçayı gözü gibi koruyor. “ARABAYA DEĞİL, GEÇMİŞE YATIRIM YAPTIM” “25 yıldır eski eserleri topluyorum. Millet araba aldı, ev aldı; ben paramı bu eserlere yatırdım” diyen Tırnaksız, topladığı eşyaları korumak için evine kamera sistemi kurduğunu ve eserlerinin yanında yattığını anlattı. “Bugün 6 binden fazla eser sahibiyim. Dostlarım da ilgimi bildiği için ellerindeki eski eşyaları bana bağışlıyor. Bir eseri alamazsam uykum kaçar. Bu iş benim için artık bir hobi değil, bir gönül borcu” diye konuştu. TERS TAVANLA SERGİ ALANI GENİŞLEYECEK Tırnaksız, müze alanını daha kullanışlı hâle getirmek için çatısına ters tavan yaptırmak istediğini ancak imkanının kısıtlı olduğun söyleyerek, “Ters tavan olduğunda daha geniş eşyalarımı sergileyebileceğim ve koleksiyonumu daha rahat gezilebilir hâle getireceğim” dedi. “ECDADIMIZIN MİRASINI KORUMAYA ANT İÇTİM” Tırnaksız, bu merakının 25 yıl önce birinin “yok” cevabını vermesiyle başladığını dile getirerek, “O günden bugüne ecdadımızın malını korumaya ant içtim. Bit pazarlarını, köyleri ve mahalleleri gezdim. Kimininkini parasıyla, kiminkini elini ayağını öperek aldım. Her parçanın bir hikayesi var. Bu eşyalar sadece birer obje değil, geçmişin izlerini taşıyan hatıralar” ifadelerini kullandı. “HER ŞEY VAR” Koleksiyonunda Osmanlı döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan çok sayıda eser bulunduğunu anlatan Tırnaksız, “Yakın zamanda bulduğum yılan sansar heykeli çok farklı. İpek gelin başını yeni buldum. Osmanlı dönemi kâğıt paraları, sikke, plak, gümüş eşyalar, altın işlemeli bardaklar, tespih, kara dikiş makinesi, ütü, orak, yaba, çocuk beşiği, halı, kilim, sandık, kılıç, bakır sini, ibrik, gaz lambaları, terazi, el işlemeleri, telefon… Kısacası günlük yaşamda kullanılan ne varsa burada var” dedi. “GEÇMİŞİ GENÇLERLE BULUŞTURMAK İSTİYORUM” Koleksiyonuyla gurur duyduğunu belirten Tırnaksız, “Bu bir tutku, bir nevi hastalık. Ben geçmişi gelecekle buluşturduğuma inanıyorum. Amacım halka açık bir müze oluşturmak. Gençlerimiz atalarının kullandığı eşyaları görsün, tarihleriyle tanışsınlar. Ben belediyede çalıştığım için genellikle akşam beşten sonra burayı açabiliyorum. Ama hafta sonu kim gezmek isterse, buyursun gelsin. Bir bardak çayını içsin, eski plaklardan müzik dinlesin. Elinde eski eşyası olanlar da getirip sergilesin. Ecdadımızın malına hep birlikte sahip çıkalım” şeklinde konuştu.
Darendeli Erdin Tırnaksız’ın 25 yıl önce hobi olarak başlayan eski eşya merakı, 6 bini aşkın eserden oluşan etnografik bir müzeye dönüştü. Koleksiyon, daha geniş bir mekânda sergilenmeyi ve tur rotalarına eklenmeyi hak ediyor.

AHMET ÇAKIR/DARENDE

Darende Belediyesi’nde çalışan Erdin Tırnaksız, 25 yıl önce isteyip de alamadığı bir eşya nedeniyle başladığı koleksiyonculuk tutkusunu, bugün 6 binden fazla eserin sergilendiği bir etnografik müzeye dönüştürdü. Hacıderviş Mahallesi’nde bulunan müzeye gitmek isteyenler akşam 17.00 sonrası ve hafta sonları ziyaret edebilir.

“25 yıl önce biri bana ‘yok’ dediğinde çok üzülmüştüm ama şimdi iyi ki demiş diyorum” diyen Tırnaksız, satın aldığı ya da bağış yoluyla ulaştığı eserleri Hacıderviş Mahallesi’ndeki evinin üst katında sergileyerek her bir parçayı gözü gibi koruyor.

“ARABAYA DEĞİL, GEÇMİŞE YATIRIM YAPTIM”

“25 yıldır eski eserleri topluyorum. Millet araba aldı, ev aldı; ben paramı bu eserlere yatırdım” diyen Tırnaksız, topladığı eşyaları korumak için evine kamera sistemi kurduğunu ve eserlerinin yanında yattığını anlattı.

“Bugün 6 binden fazla eser sahibiyim. Dostlarım da ilgimi bildiği için ellerindeki eski eşyaları bana bağışlıyor. Bir eseri alamazsam uykum kaçar. Bu iş benim için artık bir hobi değil, bir gönül borcu” diye konuştu.

TERS TAVANLA SERGİ ALANI GENİŞLEYECEK

Tırnaksız, müze alanını daha kullanışlı hâle getirmek için çatısına ters tavan yaptırmak istediğini ancak imkanının kısıtlı olduğun söyleyerek, “Ters tavan olduğunda daha geniş eşyalarımı sergileyebileceğim ve koleksiyonumu daha rahat gezilebilir hâle getireceğim” dedi.

“ECDADIMIZIN MİRASINI KORUMAYA ANT İÇTİM”

Tırnaksız, bu merakının 25 yıl önce birinin “yok” cevabını vermesiyle başladığını dile getirerek, “O günden bugüne ecdadımızın malını korumaya ant içtim. Bit pazarlarını, köyleri ve mahalleleri gezdim. Kimininkini parasıyla, kiminkini elini ayağını öperek aldım. Her parçanın bir hikayesi var. Bu eşyalar sadece birer obje değil, geçmişin izlerini taşıyan hatıralar” ifadelerini kullandı.

“HER ŞEY VAR”

Koleksiyonunda Osmanlı döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan çok sayıda eser bulunduğunu anlatan Tırnaksız, “Yakın zamanda bulduğum yılan sansar heykeli çok farklı. İpek gelin başını yeni buldum. Osmanlı dönemi kâğıt paraları, sikke, plak, gümüş eşyalar, altın işlemeli bardaklar, tespih, kara dikiş makinesi, ütü, orak, yaba, çocuk beşiği, halı, kilim, sandık, kılıç, bakır sini, ibrik, gaz lambaları, terazi, el işlemeleri, telefon… Kısacası günlük yaşamda kullanılan ne varsa burada var” dedi.

“GEÇMİŞİ GENÇLERLE BULUŞTURMAK İSTİYORUM”

Koleksiyonuyla gurur duyduğunu belirten Tırnaksız, “Bu bir tutku, bir nevi hastalık. Ben geçmişi gelecekle buluşturduğuma inanıyorum. Amacım halka açık bir müze oluşturmak. Gençlerimiz atalarının kullandığı eşyaları görsün, tarihleriyle tanışsınlar. Ben belediyede çalıştığım için genellikle akşam beşten sonra burayı açabiliyorum. Ama hafta sonu kim gezmek isterse, buyursun gelsin. Bir bardak çayını içsin, eski plaklardan müzik dinlesin. Elinde eski eşyası olanlar da getirip sergilesin. Ecdadımızın malına hep birlikte sahip çıkalım” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve darendepostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.