Malatya çantada keklik değil kekliğin ta kendisi. Malatya’da deprem olmuş muydu? Hatırladığım kadarıyla oldu sanki. İnsanlar vefat etmişti, evler, işyeri yıkılmıştı, şehir harabe haldeydi. Biz Malatya olarak bunları hiç yaşamadık mı diyelim? Yoksa sanki bir kâbus mu gördük diyelim? Kabus olsa uyandığında sadece göreni etkilemesi lazım değil mi? Ölenlerin yaşaması, evlerin sağlam olması, gidenleri ise burada olması lazım de mi?
Biz uyumadan bir kabus yaşadık; bu doğru rüyada değil gerçekte yaşadık. Hem de en ağır şekilde. Şehir mezarlığı doldu taştı. İnsanlar başka şehirlere gitmek zorunda kaldı. Ama biz bunu ne bakanlara ne cumhurbaşkanına duyuramadık. Peki kimin duyurması gerek? Malatya AK Parti’nin en değişmez kalesi değil mi? Malatya’nın 5 AK Parti vekili yok mu? En çok zararın olduğu Büyükşehir, Yeşilyurt, Battalgazi, Doğanşehir, Akçadağ’ın belediye başkanları hangi partiden? El cevap: AK Parti’den.
Liyakatsiz kişiler sadece partisinden dolayı seçilirse kimse sizin sesinizi duymaz, kimse sizi görmez, kimse size hizmet etmez. Sahi vekiller ne yaptı? Hiç mi cumhurbaşkanı ve bakanlarla görüşemediniz? Depremi siz yapmadınız. Suçlusu siz değilsiniz. Ama suçunuz büyük. Ölen her can sizden hesap soracak; imara uygun olmayan verdiğiniz izinlerden dolayı evler mezar olduğu için. Ölen her can hesap soracak; onların sesi olmadığınız için. Ölen her can hesap soracak; şehirde bir şey yok dediğiniz için arama kurtarma çalışmalarının geç başlamasına neden olduğunuz ve soğuktan öldükleri için.
Her mazlum da sizden hesap soracak yaşadığı çileler için. Siz bu halkın bu halde olduğunu söylemediğiniz için eğer inanan insanlarsanız bunun vebali sizde. Bu vebaliniz halen devam ediyor. İnsanlar köylerde çadırda kalıyor kış şartlarında. Şehirde 21 metrekare konteynerlerde. Yok altyapı, yok su-elektrik kesintisi, toz-çamur içinde yaşamak kolay mı ailece? Vekillerde ya da belediye başkanlarında konteynerden yaşayan var mı? Ben duymadım.
O kadar keklik bir şehir ki depremde en çok yıkılan şehir olmasına rağmen toplamda bin 700 ev teslim ediliyor. Bu gidişle Malatyalılar 20 senede evlerine kavuşur.
Antep, depremi bir Hatay, Maraş, Adıyaman ve Malatya kadar yaşamadı ama 4 bin 12 ev teslim ediliyor. Antep demek ki çantada keklik görülmüyor. Bugün teslim edilen iller ve sayıları şöyle:
Maraş 7 bin 858 konut, 445 köy evi
Hatay 3 bin 304 konut, 310 köy evi
Adıyaman 5 bin 145 konut, 273 köy evi
Gaziantep 3 bin 600 konut, 412 köy evi
Kilis 342 konut, 49 köy evi
Malatya 858 konut, 842 köy evi
Osmaniye bin 586 konut, 10 köy evi,
Şanlıurfa bin 94 konut, 38 köy evi
Elazığ 838 konut
Adana 727 konut
Diyarbakır 2 bin 992 konut.
Sayılara bakıyorum da en beceriksiz yönetici ve halkı ünvanını Malatya’ya veriyorum. Bir de seçim çalışması için bu insanlar ne yüzle sahaya çıkıyor? Malatya ile alakası olmayan kişilerin tepenin istemesiyle aday edilmesi çok trajik bir durum değil mi? AK Parti; Sami Er, İlhan Geçit, Bayram Taşkın, Hasan Ulutaş, Burak Ateş, Çetin Özdemir, Alican Bozkurt, Zekeriya Çelebi, Hakan Bay, Hakan Bay, Mikail Sülük, Nevzat Öztürk, Mehmet Tabaroğulları, Erhan Cengiz’i aday gösterirken bölgeye yaşayanlara mı sordu? Acaba “ben aday gösterdim” mecbur seçilecek diye mi diye düşündü? Madem halk istedi eski vekiller Öznur Çalık, Ahmet Çakır sahaya niye çıktı? Sürekli bakanların Malatya’ya gelmesi acaba gösterdiği adaylar seçilemeyecek durumda mı diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?