Murat UZUN
Köşe Yazarı
Murat UZUN
 

Tabeladan İbaret Vakıflarımız

Asrın Felaketi'nin 2. seneyi devriyesindeyiz. Yine bir şubat ayı, yine amansız bir soğuk, yine gönüllerimizde bir hüzün. Bir arkadaşım yapay zekaya veya arama motorlarına sormak yerine lutfetmiş bana sordu. "Vakıf nedir, dernek nedir?" Aynı şeyler mi yoksa farkları var mı? Etraflıca cevaplanması gereken bu sorunun aslında hepimizin bilmesi gerektiği bir bilgi olduğuna kanaat getirerek köşemde sizlerle paylaşmayı, tartışmayı arzuladım. Zira bu iki önemli mefhumun bilinmesinde ve doğru algılanmasında kamu faidesi olduğunu düşünüyorum. Çok detayına girmeden herkesin anlayacağı şekilde, hayatın içinden örneklerle açıklamaya çalışayım. Tüzel çatımız Darende Postası olsun. Varsayalım ki Darende Postası, yardıma muhtaç yaşlılarımıza maddi, manevi destek olmak için organize olmak istedi. Hayır hasenatta bulunmak isteyen sermaye sahiplerini bir araya getirdi, bu amaca hizmet için binalar inşa etti. Ve yine bu amaca maddi destek için kermesler açtı, satış merkezleri oluşturdu. Bu minvaldeki oluşumun tüzel kimliği ne olacaktır? Darende Postası Yaşlılara Yardım ve Hizmet Derneği.  Dernek statüsündedir. Toplumsal yarar bulunan amacı hasıl kılmak için imkan sahiplerini bir araya getiren yapıdır dernek. Hayırlı bir aracıdır, vasıtadır. Peki şimdi gelelim "vakıf" olgusuna. Takdir edersiniz ki "Arapça" bir kelimedir, vakfetmekten gelir. Bir sivil toplum örgütü olmanın yanı sıra İslami literatürde de önemli bir yeri vardır. Kutsaldır. Darende Postası örneği üzerinden devam edelim. Varsayalım Darende Postası yayıncılık hizmetlerinden her sene 10 milyon lira fazladan kâr ediyor. Darende Postası'nın idari erkanı da bu kârda kamunun da  "kulun da" hakkı olduğunu düşünerek 'vakfetmek' istiyor. Bu doğrultuda bir mütevelli heyeti ve kanunen lüzum görülen yönetim organları tesis edilerek her yıl 10 milyon lira nispetinde yaşlılara, düşkünlere infak ve hizmette bulunuyor. İşte bu yöndeki bir hizmetin icracısı olan tüzel yapının adı "Darende Postası Yaşlılara Yardım ve Hizmet Vakfı" olmalıdır.  Anlaşılır bir şekilde özetlersek dernek, hayır ve hasenatın yapılmasına vasıta olurken, vakıf hayır ve hasenatı bizzat kendisi kendi malvarlığından yapar. Zira İslami literatürde de önemli bir yer tutan "vakfetmenin" gerçek manası budur. Umarım hem bu soruyu soran arkadaşıma doyurucu bir cevap vermiş, hem de sizlere bu iki önemli mefhumu anlaşılır kılabilmişimdir. Peki günümüzde durum nasıldır? İlçemize, ilimize ve dahi bütün ülke sathına şöyle bir nazar edelim. İzah ettiğimiz vakıf tanımına uygun bir örnek bulabilecek miyiz? Vakfın İslami literatürdeki önemine işaret etmiştik. Dini motifli vakıflara bir bakalım. Kör kuruşu dahi vakfettiğini göremeyiz ne yazık ki. Muazzam bir şark uyanıklığı ile başkalarının vakfettiğine logosunu, imzasını, ismini veren nâhak bir vakıf anlayışı var. Siyasi imtiyazlar elde eden, nüfuz oluşturarak şirket gibi çalışan, İslami akaidde olmayan ruhbanvari bir sınıf oluşturma gayreti içinde olan yapıların sadece tabelasında "vakıf" ibaresi vardır. Özleri itibariyle bu kavrama fersah fersah uzaklardır. O yüzdendir ki bu cuma kaleme aldığımız yazımızın başlığı "Tabeladan İbaret Vakıflarımız" oldu. Söz sırası gelmişken... Hiçbir şaibeyle anılmayan, binlerce insanın duasına, binlerce masumun kalbine giren... Ülke sathında her kesimin güvenini kazanan Lösemili Çocuklar Vakfı'nın idarecisinden hizmetlisine kadar... Cümle emektarlarına temenna ile saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Vakıf kelimesinin canlı örneği LÖSEV'dir bana göre. Payidar olsunlar...
Ekleme Tarihi: 07 Şubat 2025 - Cuma
Murat UZUN

Tabeladan İbaret Vakıflarımız

Asrın Felaketi'nin 2. seneyi devriyesindeyiz. Yine bir şubat ayı, yine amansız bir soğuk, yine gönüllerimizde bir hüzün.

Bir arkadaşım yapay zekaya veya arama motorlarına sormak yerine lutfetmiş bana sordu. "Vakıf nedir, dernek nedir?" Aynı şeyler mi yoksa farkları var mı? Etraflıca cevaplanması gereken bu sorunun aslında hepimizin bilmesi gerektiği bir bilgi olduğuna kanaat getirerek köşemde sizlerle paylaşmayı, tartışmayı arzuladım.

Zira bu iki önemli mefhumun bilinmesinde ve doğru algılanmasında kamu faidesi olduğunu düşünüyorum.

Çok detayına girmeden herkesin anlayacağı şekilde, hayatın içinden örneklerle açıklamaya çalışayım.

Tüzel çatımız Darende Postası olsun.

Varsayalım ki Darende Postası, yardıma muhtaç yaşlılarımıza maddi, manevi destek olmak için organize olmak istedi. Hayır hasenatta bulunmak isteyen sermaye sahiplerini bir araya getirdi, bu amaca hizmet için binalar inşa etti. Ve yine bu amaca maddi destek için kermesler açtı, satış merkezleri oluşturdu. Bu minvaldeki oluşumun tüzel kimliği ne olacaktır?

Darende Postası Yaşlılara Yardım ve Hizmet Derneği. 

Dernek statüsündedir. Toplumsal yarar bulunan amacı hasıl kılmak için imkan sahiplerini bir araya getiren yapıdır dernek. Hayırlı bir aracıdır, vasıtadır.

Peki şimdi gelelim "vakıf" olgusuna. Takdir edersiniz ki "Arapça" bir kelimedir, vakfetmekten gelir. Bir sivil toplum örgütü olmanın yanı sıra İslami literatürde de önemli bir yeri vardır. Kutsaldır.

Darende Postası örneği üzerinden devam edelim.

Varsayalım Darende Postası yayıncılık hizmetlerinden her sene 10 milyon lira fazladan kâr ediyor. Darende Postası'nın idari erkanı da bu kârda kamunun da  "kulun da" hakkı olduğunu düşünerek 'vakfetmek' istiyor. Bu doğrultuda bir mütevelli heyeti ve kanunen lüzum görülen yönetim organları tesis edilerek her yıl 10 milyon lira nispetinde yaşlılara, düşkünlere infak ve hizmette bulunuyor.

İşte bu yöndeki bir hizmetin icracısı olan tüzel yapının adı "Darende Postası Yaşlılara Yardım ve Hizmet Vakfı" olmalıdır. 

Anlaşılır bir şekilde özetlersek dernek, hayır ve hasenatın yapılmasına vasıta olurken, vakıf hayır ve hasenatı bizzat kendisi kendi malvarlığından yapar. Zira İslami literatürde de önemli bir yer tutan "vakfetmenin" gerçek manası budur.

Umarım hem bu soruyu soran arkadaşıma doyurucu bir cevap vermiş, hem de sizlere bu iki önemli mefhumu anlaşılır kılabilmişimdir.

Peki günümüzde durum nasıldır?

İlçemize, ilimize ve dahi bütün ülke sathına şöyle bir nazar edelim. İzah ettiğimiz vakıf tanımına uygun bir örnek bulabilecek miyiz?

Vakfın İslami literatürdeki önemine işaret etmiştik. Dini motifli vakıflara bir bakalım. Kör kuruşu dahi vakfettiğini göremeyiz ne yazık ki. Muazzam bir şark uyanıklığı ile başkalarının vakfettiğine logosunu, imzasını, ismini veren nâhak bir vakıf anlayışı var. Siyasi imtiyazlar elde eden, nüfuz oluşturarak şirket gibi çalışan, İslami akaidde olmayan ruhbanvari bir sınıf oluşturma gayreti içinde olan yapıların sadece tabelasında "vakıf" ibaresi vardır. Özleri itibariyle bu kavrama fersah fersah uzaklardır.

O yüzdendir ki bu cuma kaleme aldığımız yazımızın başlığı "Tabeladan İbaret Vakıflarımız" oldu.

Söz sırası gelmişken...

Hiçbir şaibeyle anılmayan, binlerce insanın duasına, binlerce masumun kalbine giren...

Ülke sathında her kesimin güvenini kazanan Lösemili Çocuklar Vakfı'nın idarecisinden hizmetlisine kadar... Cümle emektarlarına temenna ile saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Vakıf kelimesinin canlı örneği LÖSEV'dir bana göre.

Payidar olsunlar...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve darendepostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.