Murat UZUN
Köşe Yazarı
Murat UZUN
 

Aziz Mahmud Hüdayi Ziyaretim ve Aklıma Gelenler

Darende aşkının bir çaresi yok. Gönlümüzün başkentidir, en güzel diyardır nazarımızda. Fakat bazen kısa süreli de olsa tebdili mekan lazımdır ve yola revan olmak gerekir. Geçtiğimiz haftalarda yine aşığı bol olan bir diyar -ülkemizin incisi- İstanbul'u ziyaret etmek nasip oldu. Ben fakirde bir Evliya Çelebi edası nasıl olsun? Fukara kelamım mukaddes şehri anlatmaya nasıl kifayet etsin? Fakat iki kıtaya uzanan güzel diyar hakkında şunu söyleyebilirim ki Asya'sında Üsküdar'ı, Avrupa'sında Fatih'i çok severim. Oralarda gezmek, nazar etmek şiirimsi bir mesaidir. Yolum Üsküdar'a düştüyse PTT yanındaki o dik rampayı özlem dolu adımlarla tırmanarak ziyaret etmek istediğim bir gönül insanı vardır. Kimden bahsediyoruz? Aziz Mahmut Hüdayi elbette. Dönemin padişahı kendince bir çok bilmişlik yapmak üzere ulemayı saraya davet ediyor. Aziz Mahmud Hüdayi de hazirun içerisinde. Elinde bir kutu "Ne var bunun içinde?" diye soruyor kibir dağlarının tepelerinden! Dalkavukluk içinde olan sözde ulema "Efendim iğne kutusuna benziyor, iğne vardır içinde" Kibir dağlarındaki çiğliğinin zirvelerini zorlamaya devam eden padişah "Ne yani bir iğne kutusuna bir deve sığamaz mı?" Ve söz sırası Aziz Mahmut Hüdayi de... "Koca padişah halkının kışın ortasında odunsuz kaldığını bilemezken ben garip bir kutunun içinde ne olduğunu nasıl bileyim! Evet doğrudur o küçük kutuya bir büyük deve de sığabilir bir küçük kertenkele de!" Kutuya bir kertenkele koyarak kendi aklınca çok bilmişlik yapan hükümdar (ukala falan demiyorum dikkat ederseniz boynumuz vurulmasın şimdi!) bu ibretlik hadise karşısında Aziz Mahmut Hüdayi'nin keramet ve fazilet sahibi biri olduğunu anlıyor ve hürmet duyuyor. Ebedi istirahatgahında ona rahmet dilerken bu hadise gözümün önünde canlandı ve bugünü düşündüm. Sahi günümüzde durum nasıl? Fikir insanlarımız hakikati söylemede ne kadar dirayetli ne kadar cesaretli? - Aman reis-i cumhuru eleştirmiş gibi olmayalım. - Aman sayın bakanımıza ters bir şey demeyelim. - Aman il başkanıyla aramız bozulmasın. - Aman belediye başkanını eleştirmeyelim. Aman da aman... Şimdi soruyorum. Bu "aman da aman"cıların içinde bu devrin Aziz Mahmud Hüdayi'si var mı? Ne zaman ortaya çıkacak?
Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2024 - Salı
Murat UZUN

Aziz Mahmud Hüdayi Ziyaretim ve Aklıma Gelenler

Darende aşkının bir çaresi yok.

Gönlümüzün başkentidir, en güzel diyardır nazarımızda.

Fakat bazen kısa süreli de olsa tebdili mekan lazımdır ve yola revan olmak gerekir.

Geçtiğimiz haftalarda yine aşığı bol olan bir diyar -ülkemizin incisi- İstanbul'u ziyaret etmek nasip oldu.

Ben fakirde bir Evliya Çelebi edası nasıl olsun?
Fukara kelamım mukaddes şehri anlatmaya nasıl kifayet etsin?

Fakat iki kıtaya uzanan güzel diyar hakkında şunu söyleyebilirim ki Asya'sında Üsküdar'ı, Avrupa'sında Fatih'i çok severim. Oralarda gezmek, nazar etmek şiirimsi bir mesaidir. Yolum Üsküdar'a düştüyse PTT yanındaki o dik rampayı özlem dolu adımlarla tırmanarak ziyaret etmek istediğim bir gönül insanı vardır.

Kimden bahsediyoruz? Aziz Mahmut Hüdayi elbette.

Dönemin padişahı kendince bir çok bilmişlik yapmak üzere ulemayı saraya davet ediyor. Aziz Mahmud Hüdayi de hazirun içerisinde. Elinde bir kutu "Ne var bunun içinde?" diye soruyor kibir dağlarının tepelerinden!

Dalkavukluk içinde olan sözde ulema "Efendim iğne kutusuna benziyor, iğne vardır içinde"

Kibir dağlarındaki çiğliğinin zirvelerini zorlamaya devam eden padişah "Ne yani bir iğne kutusuna bir deve sığamaz mı?"

Ve söz sırası Aziz Mahmut Hüdayi de...

"Koca padişah halkının kışın ortasında odunsuz kaldığını bilemezken ben garip bir kutunun içinde ne olduğunu nasıl bileyim! Evet doğrudur o küçük kutuya bir büyük deve de sığabilir bir küçük kertenkele de!"

Kutuya bir kertenkele koyarak kendi aklınca çok bilmişlik yapan hükümdar (ukala falan demiyorum dikkat ederseniz boynumuz vurulmasın şimdi!) bu ibretlik hadise karşısında Aziz Mahmut Hüdayi'nin keramet ve fazilet sahibi biri olduğunu anlıyor ve hürmet duyuyor.

Ebedi istirahatgahında ona rahmet dilerken bu hadise gözümün önünde canlandı ve bugünü düşündüm.

Sahi günümüzde durum nasıl?

Fikir insanlarımız hakikati söylemede ne kadar dirayetli ne kadar cesaretli?

- Aman reis-i cumhuru eleştirmiş gibi olmayalım.
- Aman sayın bakanımıza ters bir şey demeyelim.
- Aman il başkanıyla aramız bozulmasın.
- Aman belediye başkanını eleştirmeyelim.


Aman da aman...

Şimdi soruyorum.

Bu "aman da aman"cıların içinde bu devrin Aziz Mahmud Hüdayi'si var mı?

Ne zaman ortaya çıkacak?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve darendepostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.