Toprak Tandır Gitti, Gelenek Kaldı

Darende Haberleri 08.11.2025 - 08:22, Güncelleme: 08.11.2025 - 08:22
 

Toprak Tandır Gitti, Gelenek Kaldı

Darende’de Fadime ve Mahmut Efe çifti, eskiden toprak tandırda pişirilen ekmek geleneğini evlerinin fırınında sürdürüyor. Kasım ayında yapılan tandır ekmeği ve gilik, hâlâ kış sofralarının vazgeçilmezi.

AHMET ÇAKIR/DARENDE Darende’nin Beybağı Mahallesi’nden Fadime–Mahmut Efe çifti, geleneksel tandır ekmeğini pişirmeyi sürdürüyor. Uzun yıllar Adana’da yaşayan, emekli olduktan sonra yaz aylarını Darende’de geçirmeye başlayan çift, burada sakin bir yaşam kurarak kendi ekmeklerini yapmaya devam ediyor. MİLLİ SİMİDE DEVAM Tandır ekmeğinin genellikle kasım ayında yapıldığını belirten Fadime Efe, “Genelde kasım ayında yaparız, daha iyi oluyor. İsteyen yazın da yapar ama genelde kasım ayında yapılır. Kış boyu da yenir, bayatlamaz. Ekmekten sonra fırının sıcağıyla gilik yapılır. Gilikler de aynı şekilde güzel muhafaza edilirse bahara kadar misafirlere ikram edilir. Bizim milli pastamız” dedi. DUT VE KAYISI ODUNU KULLANILIR Tandır geleneğinin Darende’de eskilerden bu yana sürdüğünü hatırlatan Fadime Efe, “Eskiler ‘Hamurunu yoğururlar gelinden kızınan, komşudan fırın istersin verir ama nazınan’ derlerdi. Bir stilde tahmini 70–80 ekmek çıkar. Ekmekçi olanlar günde üç dört stile kadar yapar, daha fazlası da olur. Tandır iki saat önceden yakılır. Dut odunu ve kayısı odunu en iyisidir; hem iyi ısı verir hem de duman yapmaz.” ISLANMASI BİRAZ DAHA UZUN Ekmeklerin piştikten sonra kurutularak saklandığını belirten Efe, “Ekmekler kuru olarak muhafaza edilir. Üstü örtülür, yeneceği zaman ıslatılıp yumuşatılır. Yufka ekmek gibi değildir, biraz kalın olduğu için ıslanması zaman alır. Tandır ekmeğini sadece kendi ihtiyacımız için yapıyoruz. Yakın komşular istediğinde hatırlarını kıramayıp onlara da yapıyoruz. Tandır ekmeğine; un, tuz, su ve maya katılır; onun dışında bir şey konmaz. İsteğe bağlı çörek otu konur. Tandır ekmeğini çocukluktan beri severiz” dedi. HEM EKMEK HEM YEMEK YAPILIYOR Eskiden toprak tandır kullanıldığını, ancak artık çok az kişinin bu yöntemi sürdürdüğünü dile getiren Efe, “Şimdi maalesef toprak tandır kalmadı. Bu yeni tandırlar yaygınlaştı. Komşularımızda da birkaç kişide var. Hem ekmeğimizi hem yemeğimizi burada yapıyoruz. Yazın misafirler gelince lahmacunumuzu, ekmeğimizi hepsini burada pişiriyoruz. Bu biraz da gönül işi” diye konuştu. DAHA UZUN DAYANIYOR Efe, tandır ekmeğinin ardından yapılan gilik hakkında da şunları söyledi; “Ekmeğin arkasından gilik yaparız. Kışları Adana’ya gidiyoruz, orada da misafirlere ikram ederiz. Kahvaltıda yeriz. Bizim milli simidimizdir, simit yerine geçer. Daha dayanıklıdır, uzun süre kalır. Zeytinyağı, tereyağı ve su ile yoğrulur. İsteğe bağlı çörek otu da atılır. O şekilde yapılır giliklerimiz.” ESKİ FIRINDA YAŞATILIYOR Geçmişte kullanılan tandırların artık kalmadığını belirten Mahmut Efe ise, “Eski tandırlarımız yere gömülüydü, o tandırlarda pişiren artık hiç kalmadı. O tandırlarımız kalmadı sadece. Biz de imkânların elverdiği ölçüde kendi fırınımızı yaptık. Şimdi giliğimizi olsun, tandır ekmeğimizi olsun, peksimetimizi olsun, hepsini bu fırında pişiriyoruz. Böyle yapıyoruz artık” ifadelerini kullandı. RAHAT PİŞİRMEK İÇİN PÜF NOKTA Ekmek pişirmenin dikkat ve tecrübe istediğini vurgulayan Efe, ısının önemine dikkat çekerek, “Ekmek pişmezse hamur olur. Ama 300 dereceyi geçtikten sonra rahatça ekmeğimizi de giliğimizi de pişirebiliyoruz. Tandır ekmeğini pişirirken bol alev gerekir; aşırı derecede alev olacak ki kızarsın. Gilik ise 100–150 derece arasında pişer, yanmaması için derecesi düşük olur. Ekmeğin derecesi yüksek, giliğin derecesi düşük olur. Tandırı sabah 7’de yakarım, 9’a kadar fırın ısınır. 400–450 dereceyi bulunca taban iyice ısınır. O zaman ekmek daha rahat, daha güzel pişer. Gilik de öyle. Fırın iyi ısındı mı, her şey daha güzel olur” dedi. HER ŞEY FIRINDAN Mahmut Efe, tandır ekmeği pişirmenin sadece kadınlara ait bir iş olmadığını belirterek şunları söyledi: “Bayanların pişirdiği tandır ekmeğini artık beraberce pişiriyoruz. Şu anda hanım pişiriyordu ama ben de yardım ediyorum. Uzun süre Darende’de kaldığımız için, altı yedi ay burada olduğumuzdan çarşıdan ekmek almıyoruz. Ekmek ihtiyacımızı kendimiz yapıyoruz. Tandır ekmeği, gilik gibi ürünleri burada pişiriyoruz. Börek olsun, tava olsun, hepsini kendi fırınımızda yapıyoruz.”
Darende’de Fadime ve Mahmut Efe çifti, eskiden toprak tandırda pişirilen ekmek geleneğini evlerinin fırınında sürdürüyor. Kasım ayında yapılan tandır ekmeği ve gilik, hâlâ kış sofralarının vazgeçilmezi.

AHMET ÇAKIR/DARENDE

Darende’nin Beybağı Mahallesi’nden Fadime–Mahmut Efe çifti, geleneksel tandır ekmeğini pişirmeyi sürdürüyor. Uzun yıllar Adana’da yaşayan, emekli olduktan sonra yaz aylarını Darende’de geçirmeye başlayan çift, burada sakin bir yaşam kurarak kendi ekmeklerini yapmaya devam ediyor.

MİLLİ SİMİDE DEVAM

Tandır ekmeğinin genellikle kasım ayında yapıldığını belirten Fadime Efe, “Genelde kasım ayında yaparız, daha iyi oluyor. İsteyen yazın da yapar ama genelde kasım ayında yapılır. Kış boyu da yenir, bayatlamaz. Ekmekten sonra fırının sıcağıyla gilik yapılır. Gilikler de aynı şekilde güzel muhafaza edilirse bahara kadar misafirlere ikram edilir. Bizim milli pastamız” dedi.

DUT VE KAYISI ODUNU KULLANILIR

Tandır geleneğinin Darende’de eskilerden bu yana sürdüğünü hatırlatan Fadime Efe, “Eskiler ‘Hamurunu yoğururlar gelinden kızınan, komşudan fırın istersin verir ama nazınan’ derlerdi. Bir stilde tahmini 70–80 ekmek çıkar. Ekmekçi olanlar günde üç dört stile kadar yapar, daha fazlası da olur. Tandır iki saat önceden yakılır. Dut odunu ve kayısı odunu en iyisidir; hem iyi ısı verir hem de duman yapmaz.”

ISLANMASI BİRAZ DAHA UZUN

Ekmeklerin piştikten sonra kurutularak saklandığını belirten Efe, “Ekmekler kuru olarak muhafaza edilir. Üstü örtülür, yeneceği zaman ıslatılıp yumuşatılır. Yufka ekmek gibi değildir, biraz kalın olduğu için ıslanması zaman alır. Tandır ekmeğini sadece kendi ihtiyacımız için yapıyoruz. Yakın komşular istediğinde hatırlarını kıramayıp onlara da yapıyoruz. Tandır ekmeğine; un, tuz, su ve maya katılır; onun dışında bir şey konmaz. İsteğe bağlı çörek otu konur. Tandır ekmeğini çocukluktan beri severiz” dedi.

HEM EKMEK HEM YEMEK YAPILIYOR

Eskiden toprak tandır kullanıldığını, ancak artık çok az kişinin bu yöntemi sürdürdüğünü dile getiren Efe, “Şimdi maalesef toprak tandır kalmadı. Bu yeni tandırlar yaygınlaştı. Komşularımızda da birkaç kişide var. Hem ekmeğimizi hem yemeğimizi burada yapıyoruz. Yazın misafirler gelince lahmacunumuzu, ekmeğimizi hepsini burada pişiriyoruz. Bu biraz da gönül işi” diye konuştu.

DAHA UZUN DAYANIYOR

Efe, tandır ekmeğinin ardından yapılan gilik hakkında da şunları söyledi; “Ekmeğin arkasından gilik yaparız. Kışları Adana’ya gidiyoruz, orada da misafirlere ikram ederiz. Kahvaltıda yeriz. Bizim milli simidimizdir, simit yerine geçer. Daha dayanıklıdır, uzun süre kalır. Zeytinyağı, tereyağı ve su ile yoğrulur. İsteğe bağlı çörek otu da atılır. O şekilde yapılır giliklerimiz.”

ESKİ FIRINDA YAŞATILIYOR

Geçmişte kullanılan tandırların artık kalmadığını belirten Mahmut Efe ise, “Eski tandırlarımız yere gömülüydü, o tandırlarda pişiren artık hiç kalmadı. O tandırlarımız kalmadı sadece. Biz de imkânların elverdiği ölçüde kendi fırınımızı yaptık. Şimdi giliğimizi olsun, tandır ekmeğimizi olsun, peksimetimizi olsun, hepsini bu fırında pişiriyoruz. Böyle yapıyoruz artık” ifadelerini kullandı.

RAHAT PİŞİRMEK İÇİN PÜF NOKTA

Ekmek pişirmenin dikkat ve tecrübe istediğini vurgulayan Efe, ısının önemine dikkat çekerek, “Ekmek pişmezse hamur olur. Ama 300 dereceyi geçtikten sonra rahatça ekmeğimizi de giliğimizi de pişirebiliyoruz. Tandır ekmeğini pişirirken bol alev gerekir; aşırı derecede alev olacak ki kızarsın. Gilik ise 100–150 derece arasında pişer, yanmaması için derecesi düşük olur. Ekmeğin derecesi yüksek, giliğin derecesi düşük olur. Tandırı sabah 7’de yakarım, 9’a kadar fırın ısınır. 400–450 dereceyi bulunca taban iyice ısınır. O zaman ekmek daha rahat, daha güzel pişer. Gilik de öyle. Fırın iyi ısındı mı, her şey daha güzel olur” dedi.

HER ŞEY FIRINDAN

Mahmut Efe, tandır ekmeği pişirmenin sadece kadınlara ait bir iş olmadığını belirterek şunları söyledi: “Bayanların pişirdiği tandır ekmeğini artık beraberce pişiriyoruz. Şu anda hanım pişiriyordu ama ben de yardım ediyorum. Uzun süre Darende’de kaldığımız için, altı yedi ay burada olduğumuzdan çarşıdan ekmek almıyoruz. Ekmek ihtiyacımızı kendimiz yapıyoruz. Tandır ekmeği, gilik gibi ürünleri burada pişiriyoruz. Börek olsun, tava olsun, hepsini kendi fırınımızda yapıyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve darendepostasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.