Peki Seçmenin Liyakati Var Mı?
Gündemimizi yoğun bir şekilde meşgul eden yerel seçimlere az bir zaman kaldı. Ve de rahmet mevsimi olan Ramazan'a bir kere daha merhaba diyebilmenin şevki içindeyiz.
Temcit pilavı gibi tekrar tekrar hatırlatmış olacağız belki ama el tekrarü ahsen velev kane yüz seksen düsturundan hareketle bir kere daha ifade etmek gerekir ki oruç mideden ibaret değil. Rahmet ayıyla özdeşleşen Ramazan'ın bizlere mana kapılarını aralayan vesilesi oruç sadece aç kalmak değil tüm benliği cümle cürüm ve kemliklere kapatınca mana kapılarını aralayan bir anahtara dönüşüveriyor. Siyasetin çoğu zaman gıybet ve suyi zanna kapı aralayan kara gölgesinin Ramazan'ın ve orucun güzel iklimine halel getirmemesi en büyük dileğimiz...
Haberlerde dikkatimi çekti. "Seçmen kağıtları dağıtılacak..." diye devam eden bir spot cümlesini okuyunca üzüldüm, düşündüm. Hatırladığım en eski seçim ilkokul yıllarımıza tevafuk eden 1999 genel seçimleriydi. Aile büyüklerimizin erkenden kalkıp "Seçmen kağıtları, nüfus cüzdanları nerede?" diye telaş edişi hafızama kazınmıştı. İnternetin değil hanelere, resmi kurumlara bile doğru düzgün girmediği, TC kimlik numarası mefhumunun henüz olmadığı, e-devlet teknolojisinin adının bile konmadığı, seçim güvenliğinin parmak boyasıyla sağlandığı zamanlar.
Fakat artık tabiri caizse internet ağının örümcek ağı gibi her yanı sardığı bir zamandayız. Kimin hangi hanede oturduğunun kayıtlı olduğu ve tek tuşla doğrulanabildiği bir zaman... E-Devlet portalına girip hangi sandıkta oy kullanacağımızı, imza sıra numaramızın kaç olduğunu öğrenmek 2 dakikadan fazla zaman almaz. Fakat buna rağmen...
Daha oy vereceği sandığı bile bilemeyenin, şu zamanda seçmen kağıdı bekleyenin memleketin atisine dair önemli rol oynayan seçimlerde oy kullanması ne derece adil?
Döviz borsa ne olursa olsun, aşa ekmeğe ne kadar zam gelirse gelsin ben filandan başkasına oy vermem diyenin oyu ne kadar muteber?
Gerçekten kâmil midir her 18 yaşını dolduran? Her 70'ini deviren de bulunur mu vicdandan beslenen bir izan?
Hep seçilmek isteyenleri konuştuk. Fakat oy verenleri ve liyakatlerini hiç mevzu bahis etmedik.
Sizce var mıdır seçmenin liyakati?
Sizi tebessüm ettirecek bir seçim anısıyla yazımıza nihayet verelim.
Merhum Haydar BAŞ'ın Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) geçtiğimiz seçimlerin birinde dikkat çekici bir çıkış yakalıyor. Ülke genelinde çok düşük bir oy potansiyeli olan partinin doğuda ve güney doğuda ciddi sayılabilecek bir oy aldığı görülüyor. Sebebi araştırılınca görülüyor ki BDP'ye (Şimdiki DEM'in öncüllerinden) diye yanlışlıkla çok benzeyen BTP'ye oy verdiği anlaşılıyor.
Seçmenin hali pürmelali bu, vesselam.
Anlayana sivri sinek saz imiş. Biz o sivri sineğin sazında nağme arayanlardanız.