Gençler Telefonda, Zanaat Çıraksız!

AHMET ÇAKIR / DARENDE

Darende’de ayakkabı tamirciliği yani köşkerlik mesleği yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. İlçede bu işi sürdüren tek usta 65 yaşındaki Yalçın Ateş, hem baba mesleğini yaşatmaya çalışıyor hem de kaybolan zanaatların son temsilcilerinden biri olmanın hüznünü yaşıyor.

DİLE KOLAY 41 SENELİK YOLCULUK

Çırak yetişmemesinden ve ilçedeki mesleğinin son temsilcisi olmasından dolayı üzüntülü olan usta alçın Ateş, “Ben Yalçın Ateş, 65 yaşındayım. 1984’te askerden geldim, o günden beri bu işi yapıyorum. Rahmetli babam Ateş Usta derlerdi, ben de onun çırağıyım. Okuldan kalan zamanlarda ve yaz tatillerinde babamın yanında çırak olarak çalışırdım. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye gitmedim, baba mesleğini sürdürdüm. Bizim çıraklık dönemimizde her köşkerin yanında iki üç çırak olurdu. Hem tamir yapardık hem de ayakkabı üretirdik. Eskiden köşkerlik öyle kıymetliydi ki, çocuk doğduğunda annesi ‘Büyüyünce seni köşker çırağı yapacağım’ diye imrenirmiş. Şimdi bu işi yapan bir tek ben kaldım” şeklinde konuştu.

FABRİKA ÜRETİMİ İŞİ BİTİRDİ

Arasta’daki sokakların çekiç sesleriyle dolu olduğunu hatırlatan usta Ateş, “Arasta sokağı komple köşkermiş. Yani bu yeni ayakkabılar çıkınca; terlikler, lastik ayakkabı…Köşkerler pek iş yapamayınca çoğu Adana'ya göç yapmış. Buradan gidenler, Adana'da değişik işler yapmışlar. Son zamanlarda da bu işi yapan ayakkabı tamircisi olarak bir ben kaldım Darende’de. İşte biz de devam ediyoruz; iyi-kötü mesleğimiz. Emekliyim hem de bir ek gelir için uğraşıyorum, boş gezmiyor devam ediyorum. Evime ekmeğimi götürüyorum” ifadelerini kullandı.

GENÇLER MESLEK ÖĞRENMEK İSTEMİYOR

Çırak yetişmemesinden ve meslekler heves edenin olmamasından şikayetçi olan Ateş, “Şu anda hiçbir meslekte çırak yetişmiyor. Terzi de olsun, demirci de olsun, kalaycı olsun, yetişmiyor. Bu nesil de bittikten sonra geriye hiçbir meslek sahibi kalmayacak. Gençlere bu meslekleri öğrenmesini tavsiye ediyorum. Çok iyi olur kendiler için. Okuyunca iş sahibi olamıyorsun zaten. Oku, oku, oku. Nereye kadar? Yeni neslin sanattan uzaklaşması ile işsiz sayımız da artıyor. İşsiz kaldığında bir mesleğin olursa elinde onu devam ettirirsin. Gençler bir telefonu eline almış, bütün gün onunla uğraşıyor. Meslek öğrenmek isteyen yok. Herkes memur olmak istiyor, rahat kazanç peşinde. Oysa bir meslek, bir sanat insanın kolundaki altın bileziktir” dedi.

“KÖŞKERLİK SABIR, DİKKAT VE İNCELİK İSTER”

Ateş, köşkerliğin detaylarını da şöyle anlatıyor: “Köşkerlik kolay meslek değildir; dikkat ister, özen ister, incelik ister. Yemeninin kenarındaki dikişlerin hepsi aynı boyda, inci gibi dizilmelidir. Ustanın önünde yuvarlak bir ceviz kütüğü, deriler, iğneler, kalıplar olurdu. Örsü ayağımızın altına alır, çekiçle ayakkabının şeklini verirdik. İpi balmumuyla sıvazlardık ki daha sağlam olsun. Ayakkabı bir süre kalıpta kalır, sonra rötuşlanır, boyanır ve vitrine asılırdı.”