Darendeli Vatandaşlar Sanal Dolandırıcılık Tuzaklarına Karşı Dikkatli Olmalı

Kötü niyetli kişilerin insanların zaafları üzerine yöntemler geliştirdiğinin altını çizen Uzun, dolandırıcıların ekonomik sıkıntı içindeki insanımızı "ucuzluk", "uygun fiyat", "kolay yoldan para kazanma" gibi ilgi çekici söylemlerle aldatmaya çalıştığını ifade etti. İşin teknik kısmının ise sahte web siteleri ile oluşturduğunu ve çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Adres Çubuğu ve Arama Çubuğu Aynı Şeyler Değil!

Basit bir detayın gözden kaçırılması dolandırıcıların ağına düşmeye neden oluyor. Vatandaşların adres çubuğu ve arama çubuğunun farkını idrak edememesi dolandırıcıların en çok kullandığı zafiyetlerimizden bir tanesi. Adres çubuğu bir web sitesinin nihai adresi olan domain bilgisinin (alan adı) yazıldığı yerdir. Mesela "turkiye.gov.tr" ifadesini adres çubuğuna yazarsanız sizi direkt E-Devlet Portalı'na götürür. Ama arama çubuğuna yazarsanız Google, Yandex gibi arama motorlarında "turkiye.gov.tr" ifadesiyle ilgili bilgi tarar. Arama motorlarında ilk sırada reklamlar, ondan sonra arama sonucuyla ilgili web siteler çıkar. Dolandırıcılar bunu iyi bildiği için arama motorlarına para ödeyip reklam vererek sahte sitelerini öne çıkarıyorlar. Adres çubuğu yerine arama çubuğuna yazan vatandaş farkında olmadan sahte web sitesine girmiş oluyor. Bir web sitesinin görsen anlamda birebir kopyasını yapmak çok kolay ve de mümkün. Kullanıcılar doğru yerde olduğunu sadece adres çubuğuna bakarak anlayabilir. Adres çubuğunda örnek olarak turkiye.gov.tr yazıyorsa "E-Devlet" portalındasınızdır. "turkiyegovtr.xyz.co.in" gibi yanıltıcı ifadelerle vatandaşlarımızı çok kolay manipüle edebiliyorlar diyen Uzun, adres çubuğu ve arama çubuğunun ayrımına varılmasının önemli olduğunun altını çizdi.

E-Devlet, Sahibinden, BİM, A101, Şok, Banka Web Siteleri Ve Dahası... Aklınıza Gelecek Her Web Sitesinin Sahtesi Var!

Sosyal medya reklamlarının adeta dolandırıcı çöplüğü haline geldiğini ifade eden Uzun, Meta ve Google'ı eleştirdi. "Sahte sitelerin öne çıkarıldığı reklamların onaylanarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına gösterilmesi dolandırıcılığa kapı araladığı için hem hukuki hem de vicdani bir problemdir, üzerinde konuşulması gerekir" dedi. Ekonomik sıkıntıların had safhada olduğu bugünlerde beyazeşya, gıda, elektronik gibi ürünlerde indirim olduğunu gören vatandaş dolandırıcıların sosyal medya reklamına tıklayarak sahte bir A101, BİM veya Sahibinden.com web sitesine giriyor. Sahte sitenin görsel tarafı gerçeğiyle birebir aynı olduğu için farkedemeyen vatandaş normal bir ürün aldığını zannederek kredi kartı ödemesi yapıyor. Hem parası hem de kredi kartı bilgileri dolandırıcıların eline geçmiş oluyor. Adres çubuğuna baksa doğru sahte web sitesinde olduğunu anlayacak ama bu bilinç olmadığı için ne yazık ki dolandırıcılık vakaları artıyor.

Telefon Dolandırıcılığı Mağduriyeti Üzücü Boyutlara Ulaştı

Sözlerini telefon dolandırıcılığı ile sürdüren Uzun, devasa mağduriyetlerin ve maddi kayıpların olduğundan söz etti. Çok klişe bir söz var. "850'li hatlar dolandırıcı. O numaraları açmıyorum ve güvendeyim". Çok yanlış bir tutum. Dolandırıcılar her zaman 850'li hatlardan aramaz. Sahte Caller ID dediğimiz çok tehlikeli bir şey var. Telefon iletişimi artık sadece kablolar ve telekom üzerinden sağlanmıyor eskisi gibi. Voip dediğimiz internet tabanlı telefon iletişimi var. Bir telefona sahip olmasanız bile sabit veya cep telefonlarını arayabiliyorsunuz. Bazı Voip sanal telefon şebekeleri sorumsuz bir şekilde Caller ID dediğimiz arayan kimliği verisinin gelişigüzel değiştirilmesine izin veriyor. Mesela bir dolandırıcı bir vatandaşımızı oğlunun, eşinin numarasından arıyormuş gibi çağrı gönderebilir. Dikkatli olmak gerekiyor. İnternet bankacılığına erişmek için bankaymış gibi arayarak, süslü sözlerle sizden SMS onay şifrenizi alabiliyorlar. Güven vermek için de "Sakın bize söylemeyin, tuşlama yapmanız yeterli" diyorlar. İnsanımız buna kanıyor. Halbuki telefonda görüşme esnasında bastığımız her tuş bir DTMF tonu gönderiyor. Yani her rakamın bir frekansı var ve tuşmalar hattın öbür ucundaki dolandırıcının önünde normal rakamlar olarak görünüyor. Bu şekilde vatandaşın internet bankacılığına giriş yapan dolandırıcılar hesaptaki parayı çektiği gibi kredi de kullanıyor. Vatandaşın dolandırıldığı yetmezmiş gibi bir de borcun altına giriyor. Bu çok acı bir durum.

1 Dakikalığına Sylvester Stallone Oldum!

Yapay zekanın 21. asra damgasını vuran önemli bir yenilik olduğunu düşünen Uzun, aynı zamanda dolandırıcılar için de yeni yeni imkanlar meydana getirdiğini ifade etti. Fotomontajı konuşurken artık videomontajı kanıksar hale geldik. Deepfake gibi yapay zeka destekli yanılsamalarla bir insanın yüzünün, görüntüsünün ve de sesinin kopyalanarak farkedilmesi çok zor sahte videolar üretmek ne yazık ki mümkün. 1 yıl kadar önce Turgut Özal Üniversitesi'ndeki bir lisansüstü derste yapay zeka konusu işlenirken gelinen noktayı gösterebilmek adına ünlü aktör Sylvester Stallone'nun bir fotoğrafını kendi yüzüme eklemleyerek o konuşuyormuş gibi video hazırlamıştım.

Cumhurbaşkanının, bakanların, patronların da aynı şekilde sahte yapay zekalı videolarını hazırlayarak reklamlarla öne çıkarıyorlar. Kamuoyunun yakından tanıdığı kişilere yapay zeka yardımıyla "Şu hisseyi alın, şuraya para yatırın" gibi şeyler söyletiyorlar. Görüntü zaten aynı, ses de aynı. Vatandaş ne yazık ki tuzağa düşüyor ve dolandırılıyor. Hayatın olağan akışına aykırı şeyleri vadeden internet ögelerini akıl ve mantık süzgecinden geçirerek sahte ve dolandırıcılık amaçlı olduğunun düşünülmesi gerektiğini ifade eden Uzun, "Hiçbir ürün durduk yere %90 indirimli satılmaz. Hiçbir yöntem de sizi biranda zengin milyoner yapmaz. Abartılı, afaki söylemlerin arkasında bir dolandırıcı olduğunu her zaman hatırda tutmak önemli" diyerek sözlerini noktaladı.